İĞNEDEN KORKULUR MU?

-Yaramazlık yaparsan sana iğne yapacağım.

-Eğer durmazsan iğneci çağırıyorum.

Evet, eğer sizi dinlemesi gereken çocuğunuza bunu anlatamadığınızda, bu cümlelerle tehdit ediyorsanız iğneden korkulur. Oysa çocuğunuz doğduğu andan başlayarak bazı hastalıklardan korunmak ve korunamadığı hastalıklardan kurtulmak için iğne olmak zorunda kalacaktır. Bilmediği, canının acıyacağı bir işleme, bir de büyüklerinin eklediği endişeler olduğunda iğne olmamak için elinden geleni yapacaktır. Hatta bazen bu korku o boyutlara gelir ki, ortada aşı ya da iğne olmadığı halde doktor muayenesini reddeden, korkan, kaçan ve ağlayan çocuklarla karşılaşırız. Aşı olacağı söylentisi nedeniyle okula gitmek istemeyen veya okuldan kaçanlar da aynı çocuklardır.

Oysa çocuğunuzu bekleyen ciddi tehlikeler vardır. Aşılanma programları tam uygulanamadığı için, korunulabilir hastalıklardan ölen, sakat kalan çocukların olduğu bir ülkede yaratılması en gereksiz korku iğne korkusudur. Son zamanlarda bir de bazı kişilerin gereksiz yere ortaya attığı, aşının iğnesinin ötesinde, içeriğinin zararlı olduğu yanlış görüşü, sadece çocukların değil, anne-babaların da iğneden korkmasına neden oldu.

Neden korkarız?

Korku, yaklaşan tehlike nedeniyle ortaya çıkan ve kaçma isteği uyandıran duygudur. Gerçekte insanı koruyan bir olgu olmasına karşın, bazen yaşamı kısıtlayıcı hale gelebilir. Genellikle bilinmeyenden korkulur. Bu nedenle de çocukluk dönemi korkuları, çocuğun bulunduğu yaşa ve gelişim dönemine göre değişiklik gösterir. İğneden korkmak genellikle olumsuz bir deneyim sonrası elde edilen korkulardandır. Çocuğa hiçbir bilgi vermeden, beklemediği bir zamanda yapılan bir iğne, hele de yapılış şekli veya içeriğinin etkisi nedeniyle acı vermişse, korku başlar. Bu korku çevre tarafından pekiştirilirse, yani sadece bu kez acıttığı, bunun nedeni öncesinde ya da sonrasında anlatılmazsa, çocuk tarafından genellenecek ve korku artacaktır. Ayrıca hiç deneyimi olmasa da, güvendiği ebeveynleri tarafından aşı ya da iğneyle tehdit edilmek korkuyu başlatabilir. Bu korku hem korunmasını, hem tedavisini engelleyeceği gibi, üstesinden gelinmediğinde erişkin dönemde de sürecektir. Büyümüş olduğu, hatta çevre tarafından cesur bilindiği halde, iğneden korkan erişkin sayısı hiç az değildir.

İğne olmak, özellikle de aşı olmak yaşam için, sağlık için çok önemli. Bu nedenle hem büyükler, hem de küçükler olarak korkunun üstesinden gelmemiz gerekiyor. Aşılanmış çocuk oranlarını yıllar süren çabalara karşın %54’lerin üstüne çıkaramamış, çocuklarını hala basit hastalıklardan kaybeden, hastalık sekelleriyle bırakan bir ülkede çok daha önemli. Onun için, Neslihan bu yıl ilk kez toplanan Ulusal Aşı Konseyi’nde tartışılanları araştırdı. Ayrıca ünlü bir annenin çocuğunun aşıları ve iğne ile olan ilişkisini onun ağzından bizlere aktardı.

NE YAPMALI-NE YAPMAMALI?

-Sorun ve çözüm çocuğa, yaşına göre anlatılmalı.

-Çocuğun sorularına yanıt verilmeli.

-Onu avutma kaygısıyla yalan söylenmemeli.

-Acımayacağı, hemen biteceği gibi gerçek dışı şeyler yerine, biraz acıyabileceği ama geçeceği belirtilmeli.

-Zorla, karga tulumba yapmaya çalışılmamalı.

-Çocuğa sakince, adıyla seslenerek, net ve uygun ses tonuyla uygulamayı yapacak kişi tarafından anlatılmalı.

-Zor durumlarda çocuk iğne ile korkutulmamalı.

-Olumsuz bir deneyim yaşanmışsa, nedenleri ve her defasında olmayacağı mutlaka aktarılmalı.

 

Facebooktwitterlinkedinmail