Aileler iki yaş civarındaki çocuklarının bazı davranışlarında ne yapmaları gerektiğini soruyor ve korkuyorlar. Bunu “sinir krizi” olarak düşünen ve çocuğunun çok önemli bir hastalığı olduğu endişesi taşıyanlar… Gelişim dönemine özgü babaları tutma diye adlandırılan bu davranışları bilmemiz ve iyi kontrol etmemiz gerekir. Yoksa gerçekten sorun olabilir.İstedikleri olmayınca tutturur, ağlar, kendini yere atarlar. Bazen bu dönemde başını yere ya da duvara vurma, isteği yapılana kadar diretme, ağlama görülür. Bu duruma “babaları tutma” denir. Bu durumda yapılması gereken; aşırı tepki vermeden, çocukla inatlaşmadan kendine zarar vermesini engellemek, ama bu davranış nedeniyle de istediğini yerine getirmemektir. Çünkü isteklerini bu şekilde yaptırmayı öğrenen çocuk, bu davranışını sürdürür.
Anne ve bebek arasındaki mücadele alanlarından biri de yemektir. Yemeğe elini sokmak, kaşığı kendi kullanmak, yemekle oyun oynamak isteyen bebeğe karşı, bir an önce karnının doymasını isteyen, ortalığın kirlenmesinden endişelenen, kendi yedirmediği ve onun istediği kadar yemediği zaman çocuğun doymadığını düşünen bir anne vardır. Bu savaş anne ve bebek arasındaki ilişkinin gerginleşmesine ve yemek saatinin adeta bir üstünlük kabul ettirme saatine dönüşmesine neden olur. Oysa bebeğe de izin vererek yemek saati zevkli hale gelebilir.
Bu dönemde eğer her istediğini yapmasına izin verilirse bebeğin sosyalleşmesi engellenir. Her istediğini yaptırmaya çalışan, kural tanımayan, sadece kendi isteklerinin yapılacağını düşünen, saldırgan bir insanın temelleri atılmış olur. Tam tersi olarak anne aşırı baskı yapar, kural koymayı ve uygulamayı abartarak çocuğun sadece kendi istediği gibi davranması için aşırı otorite kurarsa o zaman çocuk aşırı uysal, takıntılı, fazla titiz bir kişilik geliştirir ki bu ilerde sorunlara yol açar. Gürültü çıkaran oyuncaklar, yıkılan kuleler en değerli oyunlardır. Ayrıca zaman zaman toprak, kil, hamurla oynama ve kirlenmesine izin verme gelişimi için sağlıklıdır. Çocuğu koruma adına her şeyi ortadan kaldırmak, evin düzenini bozmak gerekmez. Devamlı çocuğa zarar gelecek ya da çocuk birilerine zarar verecek diye aşırı korumacı davranmak doğru değildir. Çocuğun bu yaşlarda ilgisinin kolayca başka şeye çekilebileceği unutulmamalı, gereksiz çekişmelere girmek yerine zararlı olacak şey alınarak daha cazip bir nesne verilmeli ya da daha ilginç bir eylem önerilmelidir. Böylece çocuk hem annenin istediğini yapacak, hem de gereksiz inatlaşmaya girilmemiş olunacaktır. Benzer çekişmeler uyku saati ve şekli için de çıkar. Çocuğun kendi odasında, uygun saatte, masal anlatılarak uyutulması bu sorunu çözecektir.
Bunları yapamadığımız zamanlarda neler olabileceğini anlamak için çevremize bakmamız, öfkelerini kontrol edemeyen, sınırlarını bilmeyen ve isteklerini elde etmelerine rağmen tatmin olamayan erişkinleri izlemeniz yeterlidir.