BİR ÇOCUK KAYBOLDU

Geçen hafta anne babası uyurken evden çıkan 3,5 yaşında bir çocuk kayboldu. İlk değildi, son da olmayacaktır. Çeşitli yaşlarda çocukların kaybolması tüm dünyada maalesef sık rastlanan olaylardan. Bazıları bulunuyor, bazıları ise bulunamıyor. Geçen hafta gerçekleşen olayın sonu iyi bitmedi. Şimdiye değin olan kayıplardan farklı bir süreç izlendi. Sosyal medyanın olumlu yanı kullanıldı ve haber yayıldı. Tanımayan birçok kişi Amerika filmlerinde izlediğimiz gibi arama çalışmalarına yardıma gitti. Ama bu sisteme alışık olmadığımızdan sanırım, arama çalışmalarında gönüllülerin organize edilmesi pek mümkün olmadı. Bu önemliydi, çünkü bazen çok kişi olması olayı çözmeye yardımcı olmadığı gibi karışıklığa da yol açabilir. Diğer yandan sosyal medyanın olumsuz etkilerini de hep birlikte izledik. Doğru olmayan haberlerle insanları telaşlandırmak, gerçekliği şüpheli söylentilerle görevlilerin ve ailenin işini zorlaştırmak ve en önemlisi ülkenin genel gerilimini ve ayrımlaşmış ruh durumunu körükleyerek kendilerini sosyal medya ile var etmeye çalışan kişilerin hiçbir kelime ile tanımlanamayacak garip yaklaşımları. Bu nedenle sosyal medya yüzsüzlüğü arttırıyor deniliyor. Bu nedenle yayılan haberin doğruluğunu denetlemek, akıl süzgecinden geçirmek, sonra inanmak ya da yanıt vermek gerekiyor.

Bu kayıp diğer kayıplar için umut olabilir

Bir çocuğu daha kaybettik. Belki bu olaydan ders çıkarıp, sosyal medyayı ve yüreğimizdeki çocuk sevgisini, yardım isteğini olumlu kullanmayı öğrenebiliriz. Çünkü dünyada olduğu gibi ülkemizde de kayıp çocuk sayısı çok fazla. Onları nasıl arayacağımızı, kayıp olmalarını nasıl değerlendireceğimizi bilmemiz gerekiyor. Her çocuğun kaybolma nedeni aynı değil. Özellikle küçük çocuklar için ailelerinin yanından uzaklaşma, kimliklerini anlatamama ya da gelişim sorunları nedeni ile ailelerine dönmeyi başaramama en sık görülen nedenlerdir. Kaçırılma daha sonra gelen bir nedendir. Kaçırılmalarda aile üyelerinden biri tarafından, çocuğu olmayan hasta kişiler, pedofililer, çocuk üzerinden para kazanmak isteyenler olarak bir sıralama yapılabilir. Daha büyük çocuklar ise genellikle aile içi baskı, şiddet, iş bulma, evlenme gibi nedenlerden ötürü evden kaçan çocuklardır.
Çocuklara kaybolmaları ya da kaçırılmaları konusunda bilgi vermek gerekir. Çocuklarla güvenlik hakkında konuşurken onları korkutmamak, onları sadece konuyla ilgili bilinçlendirmek önemlidir. Kendine güvenlerini sağlayarak olumlu bir şekilde iletişim kurmak gerekir. Çocuğun yaşına ve anlama seviyesine uygun bir anlatım biçimi kullanılmalıdır. Örneğin 4 yaşındaki bir çocuğun sizin karşınızda oturup yaptığınız uzun açıklamaları dinlemesi mümkün olmayacaktır. Bunun yerine, basit oyunlarla, taklitlerle ya da dikkat çekici birtakım oyuncaklarla istediklerinizi anlatabilirsiniz. Çocuktan, korktuğu ya da kendini rahatsız hissettiği durumlarda yardım isteyebileceği en az 2 yetişkin belirlemelerini isteyebilirsiniz. İsim, adres, telefon numarası, okul adı, anne-baba adı, kendini belli eden fotoğraflar gibi belirleyici bilgileri internette paylaşmaması gerektiği anlatılmalıdır. Çocuklara ad ve soyadlarını, adreslerini ve telefon numaralarını öğretmek, size cep telefonunuzdan ya da iş yerinizden nasıl ulaşabileceklerini göstermek, 155 polis imdat gibi telefonlar hakkında bilgilendirmek yararlı olacaktır. Sokakta nasıl davranmaları gerektiği küçük yaşta bile uygun anlatılabilir. Çocuklarla ‘farz edelim’ oyunu oynamak iyi bir yöntemdir. “Farz edelim okul çıkışında beni bulamadın ne yapardın? Kimden yardım isterdin? Farz edelim tanımadığın birisi seni arabasına çağırıyor, ne yaparsın?” gibi sorular sormak, farklı durumlarda neler yapabileceğini ona anlatmayı sağlar.

Kendi çocuklarınız için bunları yaparken, diğer çocuklar için de arama çalışmalarını düzenli öğrenmeyi, kayıp çocuk resimlerine dikkat etmeyi, sosyal medyayı ortalığı karıştırmak, komplo teorisi üretmek, ölmüş bir çocuğun fotoğrafını paylaşıp altına üzüntünüzü yazarak ya da beğenerek kullanmak yerine organize olmak, destek olmak için kullanmayı becerebiliriz. En azından filmlerden ilk 24 saatin çok önemli olduğunu öğrendik sanırım. Ayrıca özellikle küçük çocuklar saniyeler içinde fırlayabilir, tehlikeli bir yere tırmanabilir, düşebilir, parmaklarını prize sokabilir, gözünüzün önünden uzaklaşabilirler. Kazalar farklı bir konudur, tedbirleri farklı olacaktır. Son olayda basının bir kısmı da yine sınıfta kaldı. Olayı dramatize etti, acıya saygı göstermedi, bilgisi olmadan konuşanlara yer verdi, çocuğu hiç tanımayan uzmanlardan görüş(!) alarak çocuk için hastalık tanıları bulmaya çalıştı. Sınıfta kalan sadece onlar değildi. Herkesin tekrar dersini çalışmaya başlaması gerekiyor. Hatırlayalım, bir çocuk kaybolduğunda sorun artık hepimizin sorunudur.

Facebooktwitterlinkedinmail