Üniversiteye girebilmek için her yıl yapılan ve yaklaşık 5 yılda bir sistemi değişen sınavların ilki yapıldı, sonuçlar açıklandı. Diğer yıllardan farklı olarak bu yıl açıklanmayan iki şey vardı. Bunlara ilişkin çok soru geldi. En çok sorulanı; soruların açıklanmamasının gençler üzerinde olumsuz etkisinin olup olmayacağı oldu. Aslında sorudan çok birçok kişi bunun çok olumsuz olacağına ilişkin görüşlerini bildirdi. Sınav sorularının açıklanmama nedenini ÖSYM sınav sorusu havuzu yapmak istedikleri şeklinde açıkladı. Yani sınav sorularını açıklamıyoruz, çünkü başka bir sınavda yeniden kullanmak istiyoruz diyorlar. Karşıt görüşler ise; sınava girenlerin ve girecek olanların soruları çözerek durumlarını göreceklerini ve gelecek sınava hazırlanacaklarını söylüyor. Ayrıca hatalı soruların bu şekilde saptandığını, açıklanmayınca bunun engellendiğini ekliyorlar.
Sorun sınav soruları mı?
Soru bankası oluşturulması için soruları yayınlamamak şart mı? Tartışılabilir. Bunca yıldır zaten bir soru bankası oluşturulmuş olması gerekir. Belli aralıklarla benzer ya da aynı soruların çıkması beklenen bir sonuçtur. O nedenle soruların sadece bu nedenle yayınlanmaması anlamlı değildir. Hatalı sorular olup olmadığı ise aslında gündemde olmamalı. Bu kadar yıldır sınav yapılan bir ülkede hatalı soru çıkma olasılığı çok düşük olmalıdır. Sınav sorularını çözerek sonuç tahmini ise, sınav sonuçları hızlı bir şekilde açıklanırsa büyük sorun yaratmayacaktır. Sınava giren kişilerin büyük çoğunluğu neyi yanlış, neyi doğru yaptığını tahmin edebilir. Sınavı kazanıp, üniversiteye başlayanlar orada girdikleri sınav sorularının açıklanmadığını görecekler. Ancak aklında kalan soruları yazanlar, daha sonra sınava gireceklere ya da kendileri aynı sınava tekrar girecekse kullanabilecektir. Aynı sorular farklı yıllarda yine sorulacak ve sadece sınav sonucu ile sınıf geçseler de meslek edinemediklerini fark edecekler.
Tartışılması gereken sınav sistemi olmalıdır. Eğer gelecek sınavlara girecek olanlar, önceki yıllarda çıkan sorulara bakarak çalışmaya ve benzer soruların cevaplarına hazırlanarak sınav kazanmaya yönleniyorsa sistemde büyük sorun var demektir. Gençlerin bilgilerinin, yeteneklerinin değil, sınava göre ezberledikleri yanıtların sıralama oluşturduğu demektir. Sınav bir sıralama sınavıdır. Bu sıralama sonrasında binlerce genç, ömür boyu yapacakları meslekler için bir okula yönlenmektedir. Sınav öncesi onları sınava getiren öğretim içinde yeteneklerine ve isteklerine göre bir yönlendirme maalesef yapılmamaktadır. Bu nedenle ne olursa olsun, sınavda sıralamaya girip, bir yere yerleşmek hedef haline gelmektedir. Tartışılması gereken öncelikli olarak bunlardır. Sınav sıralaması, sınava gelinen koşullar tartışılmadan, sadece soruların yayınlanıp yayınlanmamasının sorun olduğunu tartışmak sonuç vermeyecektir. Soru ve yanıt ezberleme, şıklar arasından doğruyu seçme, gerekli olanı değil, sınavda çıkacak olanı öğrenme en büyük sorundur. Diğer her türlü tartışma, sorunu çözmeden oluşan yeni sorunlara yönelmek çözüm olmayacaktır.
Bu sınavda bir değişiklik daha vardı. Sınavda en yüksek puanları alanlar açıklanmadı. Bunun çok olumlu bir tavır olduğunu düşünüyorum. Çünkü gazetelere çıkmak, abartılı haberler bu gençleri büyük bir baskı altına sokmakta, onlardan olan beklentiyi arttırmaktadır. Bu, sonraki tüm yaşamlarında kaygıyı arttırabilir. Ayrıca daha önceki açıklamalar bir yandan dershane reklamına dönüşerek, dershaneye gitmeyi zorunlu gibi algılatmaktaydı. Diğer gençleri umutsuzluğa sürükleme ve başarısızlık hisselerini arttırmak olasılığı da başka bir sorundu.
Asıl sorun çocuklarımızı nasıl bir sistemle eğitip, geleceklerini seçmeye nasıl zorunlu bıraktığımız. Üniversiteler dahil okulların eğitim kalitelerini, sınavların gerekliliğini ve çocuklarımızı hırpalamadan nasıl daha iyi geleceğe taşıyacağımızı tartışma zamanı çoktan geldi.