Biz herşeyi bilmiyoruz!

Evet, biz herşeyi bilmiyoruz. Yanılmamak, zaman kaybetmemek ve zarar görmemek için, sizlerin araştırarak gereksinim duyduğunuz meslek dalını seçmeniz gerekiyor.

Bu yazıyı kaleme alış nedenim peşpeşe gelen yüzlerce “nereye başvurmamız gerekir” sorusunun yanı sıra, gittikçe artan oranlarda karşılaştığım ve etik olmayan, yardım arayan insanlara haksızlık, saygısızlık yapılan, daha da kötüsü zarar veren bazı olayların aktarılması oldu. Tüm mesleklerde olduğunu bildiğim bir kargaşa yaşıyoruz. Belki de ülkemizdeki en büyük sorunlarından birisi bu. “her işi yaparım” Bu genellikle eğitimi olmayanların ekmek parası kazanmak için kullandıkları bir sözdür. Eğitimi olan kesimde ise “herşeyi bilirim, herşeyden anlarım, her konuda söylecek sözüm var” şeklini alıyor. Bir bakıyorsunuz aynı kişi birgün ekonomik konularda bilgi veriyor, ertesi gün demokratik sistem değerlendirme uzmanı oluyor. Oysa eğitim sistemimizde herşey öğretilmediği gibi, daha sonrada dalınızda belli konulara yönelmezseniz, hiçbir şeyi tam bilme şansınız olmaz. Bir başka konu da, bazı meslek gruplarının sınırlarıdır. Toplum tarafından hangi meslek grubunun, neleri yapabileceği bilinemeyebilir,karıştırılabilir. Bu bilgisizlik öncelikle gerek duyan kişinin araştırmalarıyla giderilmelidir. İkinci olarakta meslek sahiplerinin hangi konuda bilgileri olduğunu, hangilerinde olmadığını anlatmasıdır. Etik olarak kişi kendisinden yardım isteyen kimseye “bilmiyorum, bu benim konum değil, bu eğitime sahip değilim” demesidir. Bu etik olarak şarttır.

Kendi mesleğim açısından gerek sokakta, gerekse okuyucu mail ve mektuplarında ensık karşılaştığım soru “Psikiyatristmisiniz yoksa psikolog mu?” oluyor. Hatta çoğunlukla direkt psikolog olarak mesleğim belirleniyor. Ve tüm bunlar kendi mesleğim açısından bir kargaşa olduğunu, ayrıca insanların hasta olduklarında ya da sorunları olduğunda nereye baş vuracaklarını bilmediklerini fark ettim. Bazen yanlışlıklar yüzünden kişilerin zarar görmesini engellemek için bu yazıyı yazmaya karar verdim. Söz konusu olan sorunlu kişi çocuk olduğunda bu kavrama bir de pedagoglar eklenmektedir. Birbirinden farklı eğitimleri ve alanları olan bu meslekler ve alanları konusunu birlikte gözden geçirelim. Ben bir psikiyatristim. Yani tıp fakültesi (6 yıl) okuduktan sonra tıp doktoru ünvanı aldım. Kendime alan olarak psikiyatriyi seçtiğim için bir hastanede 4 yıl psikiyatri ihtisası yaptım, tüm diğer psikiyatrist arkadaşlarım gibi. Bu eğitim süreci içinde tüm psikiyatristler hasta görme, tanıma ve tedavi yöntemlerini öğrenir. Bu yöntemlerin içinde psikoterapi (konuşarak tedavi) ve diğer tüm tedavi yöntemleri vardır. Psikiyatristler aynı zamanda ilaç yazabilme yetkisine ve bilgisine sahiptir. Bunun nedeni tıp doktoru olmaları ve tıp eğitimi almalarıdır. Yani söylendiği gibi sadece ilaç yazabilen bir dal değildir. Ben ve benim yaş grubumunda bazı arkadaşlarım 4 yıllık erişkin psikiyatri eğitiminden sonra 2 yıl çocuk ve genç psikiyatrisi eğitimi daha alarak, aynı zamanda çocuk ve genç psikiyatristi ünvanı almışlardır. Bunun anlamı aynı koşullarda erişkinler gibi çocuk ve ergenlere de bakabilecekleridir. Bunu yapmayanlar sadece erişkin psikiyatristidirler. Bu eğitim sırasında 4 ay çocuk ve gençbölümlerinde rotasyon yaptıklarından, acil durumlarda ya da çocuk ve genç psikiyatristi olmadığı durumlarda bu gruba da yardımcı olabilirler. 1990 lı yılların başından beri ihtisasa başlayanlar, değişen sistem nedeniyle erişkin psikiyatrisi ihtisası yapmadan direkt 4 yıllık eğitimle çocuk ve genç psikiyatristi olabilmektedirler. Onlarda erişkin psikiyatristlerinin olduğu gibi, erişkin psikayatristi bulunamadığı ya da ulaşılamadığı zamanlarda erişkin hastalara yardımcı olabilirler ama asıl alanları değildir.

Psikoloji ve pedagoloji ise farklı eğitim ve ilgi alanları olan, diğer alanların yanısıra (sosyal, gelişim, ekonomi psikolojisi gibi), klinik psikoloji masterı yaptıklarında hasta danışmanlığı yapan mesleklerdir. Bu meslekleri anlatmak için bugün iki konuk yazarımız var. Kendi dallarında çok başarılı olan ve meslek alanlarının sınırlarını, becerilerini bilen iki değerli bilim adamı. Klinik psikolog sayın Prof. Dr. Ferhunde Öktem ve pedagog Prof. Dr. Ümran Korkmazlar. Şimdi psikolog ve pedagog nedir? Nasıl olunur ve ne yaparlar sorularının yanıtlarını onlardan öğrenelim.

Prof. Dr. Ferhunde Öktem ( Kilinik Psikolog): Klinik Psikoloji ise, psikolojinin uyumu bozan ya da normal dışı davranışlarla uğraşan dalıdır. Zihinsel davranışsal ve duygusal bozukluğu olan bireyleri değerlendirip, tedavi ederler. Araştırma yapmak klinik psikologların öncelikli ilgi alanlarındandır. Bireyi değerlendirmek amacıyla test ya da ölçek uygulama ve yorumlama ile tedavi amaçlı bireysel ya da grup terapisi yapma da klinik psikoloğun önemli görevleri arasındadır. Lisans ya da yüksek lisans eğitimi olan psikologlar kendi muayenehanelerini açamasalar bile, doktora eğitimli bir başka klinik psikoloğun gözetiminde çalışabilirler.

Prof. Dr. Ümran Korkmazlar (Pedagog): Pedagoji “terbiye” ile uğraşan bilim dalıdır. Terbiye hatalarından kaynaklanan ruhsal, bilişsel sorunlarla uğraşan dalına pedagojik patoloji denilmektedir. Sosyal pedagoji, iyileştiren pedagoji, mesleki pedagoji gibi çeşitli dalları da vardır. Üniversitelerde Pedagoji bölümleri isim değiştirerek Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dallarına dönüştürüldükten sonra “Pedagog” unvanları da “Psikolojik Danışman” olmuştur. “Pedagojik-Psikolojik danışmanlar” eğitim ve sağlık alanlarında, kişisel, ailevi, akademik sorunların tanısında ve çözümünde günlük yaşam olayları ile başetme becerilerinin geliştirilmesinde hizmet verirler. Aile mahkemeleri ve suçlu çocuklar alanlarında da görev alırlar. Bütün bu hizmetleri verirken hem eğitim hem sağlık alanında ilgili meslek elemanlarıyla işbirliği yaparlar. Kendisini, niteliklerini geliştirmek isteyen pedagog-psikolojik danışmanlar yüksek lisans, sertifika programları, kurslarla eğitimlerini sürdürebilirler.

Evet, biz herşeyi bilmiyoruz. Yanılmamak, zaman kaybetmemek ve zarar görmemek için, sizlerin araştırarak gereksinim duyduğunuz meslek dalını seçmeniz gerekiyor.

Facebooktwitterlinkedinmail