Önce bir bürokratın adı ile sonra 17 aylık bir bebekle gündeme geldi: Çocuk pornografisi ve pedofili. Sonra öğretmen, doktor, öğretim üyesi basına yansıdı. Basına yansımayanlar, bizim hiç duymadıklarımız, duymadığımız için yıllardır sürenler belki gündeme gelebilecekler artık.
Pornografi, cinsel yanıtı tahrik eden erotik durumlara verilen isimdir. Pedofili ise, erişkin bir kişinin ergenlik dönemine girmemiş çocuklarla cinsel etkinlikte bulunmaya ilişkin yoğun, fantezilerin, cinsel dürtülerin ya da davranışların yineleyici biçimde ortaya çıkmasıdır. Pedofili, ruhsal hastalık olarak parafililer başlığı altında değerlendirilir. Cinsel istek duyulan çocuk ile arasında en az 5 yaş olması ve bu durumun en az altı ay sürmesi koşulu aranır. Parafili, toplum ve kültür tarafından normal kabul edilen cinsel tutumlar farklı davranışları kapsar.
Pedofilinin nedenlerini saptamak için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Beyin anomalileri çalışılmış, belirgin bozukluklar saptanamamıştır. Bazı çalışmalar zekâ düzeylerini, normalden düşük bulmuştur. En sık bulunan bilgi, çocukluk yaşında cinsel tacize uğrayan kişilerin bu tür sapmalara yöneldikleridir. Psikodinamik değerlendirmeler, cinsiyetler arası farkı reddetme, hadım edilme korkusu, kadın cinsiyetinden korkma üzerine yoğunlaşmıştır. Anne-çocuk ilişkisinde bozukluk, baskıcı bir anneden kaynaklanan çaresizlik, bunlara bağlı gücünü ispat etme, cinsel fantezilerini kendinden güçsüz kişilere yöneltme araştırılan psikodinamik yaklaşımlardır.
Tedavide, dıştan kontrol bir yöntemdir. Hapishane bir dış kontrol mekanizmasıdır ama rehabilitasyon değildir. En sık kullanılan yöntemlerden biri çeşitli ilaçlarla, cinsel arzusunu azaltmaktır. Davranışçı yönetmeler uygulanır. Davranışçı yöntemlerin etkili olduğu bilinmektedir. Ancak bu değişimin ne kadar sürdüğüne ilişkin bilgi yoktur. Psikodinamik yönelimli terapinin ise, bozulma ne kadar fazlaysa etkisi o kadar azdır. Zekâ durumu iyi, alkol ve madde kullanımı yoksa kişilik bozukluğu eşlik etmiyorsa, başarı oranı o kadar fazladır.
Pedofili ve çocuklara yönelik cinsel suçlar birlikte değerlendirilmekle beraber, bu suçluların hepsi pedofilik değildir. Yapılan çalışmalar, bu grup suçlunun %30 kadarının pedofilik eğilimler taşıdığını göstermiştir.
Tüm dünyada çocuk istismarı %15-40 arasında değişmektedir. Bu orana aile içi ve aile dışı sayılar dahildir. Genel olarak saptanan bir döngü vardır. Çocuk cinsel istismarı, pornografisi yeni bir konu değildir. Bunu yapanlar her zaman pedofili hastası olmaz. Bazen denemek isteyenler, kişilik bozukluğu olanlar ve sadece ticaretini yapanlar bulunabilir. Pornografide çocuklar çıplak halde sadece resim olarak ya da ilişki halinde kullanılırlar. Tümünde çocuklar gülümseyen yüz ifadelerine sahiptir. Böylece karşı taraf, onun zevk aldığına ve bunu istediğine kendini inandırır. Bu tür sitelerde insanlar resme odaklanmaktadır. Bu, çocuğu insan olmaktan çıkartmalarına yardımcı olur. Kurbanı insan olarak görmeme, kendilerini rahatlatan ve eylemi kolaylaştıran bir sistemdir.
Yeni olmayan bu konuya internet kullanımı farklılıklar getirmiştir. Öncelikle kolay dağıtım ve ulaşım sağlamaktadır. Ayrıca yaygınlaşması davranışın normal sayılmasına yol açmaktadır. İnternetteki resimlerin çocukları bir seks objesi olarak nesnelleştirdiğini ve yeni fikir arayışlarında bile hala çocukların cinsel olarak kötüye kullanılmaya devam edildiği bir gerçektir.
Çocukların cinsel sömürüsü yeni değildir. Bunu yapanlar her zaman yabancılar ya da hastalar da değildir. Çok yakınımızda, ailemizin içinde, bize bakmak ve korumakla yükümlü kişilerden başlayıp, pornografiyi sadece bir ticaret olarak görenlere değin uzanmaktadır. Çocukların kullanıldığı pornografi bir özgürlük olamaz. Bunun bir özgürlük olduğunu savunan köşe yazarları, siyasiler ve hatta sokaktaki kişiler önemli bir gerçeği gözden kaçırmaktadır. Özgürlükler, sadece bazı kişiler için değildir. Herkesi kapsamayan özgürlük, özgürlük olmaktan çıkıp baskı, sömürü ve kanun dışı bir eyleme dönüşür. Her pornografi ve çocuk cinsel istismarcısı ruhsal açıdan hasta değildir. Ama henüz ergenliğe girmemiş bir çocuğun pornografik görüntülerinin çekilmesinden, filmlerde rol almaktan, erişkinlerle cinsel ilişkiye girmekten zevk alabileceğini, zevk alan çocukların bu amaçla kullanılarak ihtiyacı olanlara sunulmasının özgürlük olacağını savunanların ruhsal ve zihinsel olarak değerlendirilmeleri gerekir. Ayrıca bu konuda alınacak hukuksal tedbirler, çocukları korumaya yönelik yasalar ve erişkinlerin eğitimleriyle desteklenmelidir.