ERGENLİK VE TAŞIT KAZALARI

Ergenliğin bir döneminde motosiklet tutkusu birçok ergenin ortak özelliğidir. Henüz gelişimini tamamlamamış, dürtülerini kontrol etmekte başarılı olmayan ergen için bu tutku, yaşamı tehdit eden bir risk haline gelebilir. Gerçek motosiklet tutkunları arabadan daha güvenli bir taşıt olduğunu söylerler; ancak bu, ergen için geçerli değildir. Daha erken yaşta kullanılmaya başlanması, ergene özgü hız, kask gibi güvenlik sağlayıcı etkenleri umursamama, özgürlük hissi ile alkollü kullanım, ergenlik ve trafik sorunları ile birleştiğinde kazalar artmaktadır. Motosiklet kazaları daha fazla ölümle sonuçlanır.

Araba kullanmak ve ehliyet sahibi olmak, ergenlik döneminde büyümenin bir göstergesi olarak algılanmaktadır. Aslında erişkinler de çoğu kez, “Ehliyet alacak kadar büyüdü mü?” gibi sözlerle bu algıya katılır. Bizim ülkemizde ehliyet alabilmek için 17 yaşını doldurmak gerekir. Yani yasal olarak çocukluğun bittiği ama gelişimsel olarak ergenliğin sürdüğü bir yaşta araba kullanılabilir. Aslında özellikle erkek çocukları, ailelerin izni ile ehliyetsiz ve daha erken yaşlarda araç kullanmaya yönlendirilebilmektedirler. Aileler bunu yaşı tutmasa da, iyi taşıt kullanabilmesi ile açıklamaya çalışır. Oysa araç kullanmak sadece mekanik becerileri kazanmak değildir. Kendini kontrol edebilmek, riske girmemek, dikkati yoğunlaştırmak gibi, ergenlik döneminde henüz gelişimi tamamlanmamış becerilere gerek vardır. Becerisinin ve deneyiminin yeterli olduğuna inanan kişiler, daha fazla riske ve kazaya neden olurlar. Bazı ergenler, aile izin vermediği zaman anahtarları gizlice alarak araba kullanırlar. Bu davranış, genelde başka sorunları da beraberinde getirir. Aileler eğer kendi çocuklarının ve diğer insanların yaşamlarını kaybetmelerinden, onarılmaz yaralar almalarından sorumlu olmak istemiyorlarsa, ergenleri direksiyondan uzak tutmalıdırlar. En azından becerilerini yeterince geliştirdiklerine ve kendilerini kontrol edebildiklerine emin olana, alkollü araba kullanmayacaklarına inandıkları zamana değin bunu başarmak önemlidir.
Unutulmaması gerekir ki, 16-20 yaş arası ergenlerin trafik kazası yapma oranları 20-50 yaş arasındakilerden iki kat fazladır. 15-20 yaş arası taşıt kazaları ölümle sonuçlanmaktadır. Ve bu kazaları yapanların yarısına yakını alkollüdür.

BÜYÜKLERE NE OLUYOR?

Ülkemiz; trafik kazasından can kaybının, ağır yaralanmanın ve kalıcı sakatlıkların olduğu ülkelerden biridir. Ergenlik dönemine ilişkin kazalarda ergenlerin gelişimsel dönemleri neden olarak söylenebilir. Bu nedenle onların yaptıkları kazaların suçlusu, onlara zamanı gelmeden araba kullanma izni veren erişkinler olacaktır. Daha geçenlerde babasının arabasını alıp, kaza yapmış 14 yaşında bir çocuğun fotoğrafı gazetelerde vardı. Acı olan çocuğun yüzündeki ifade mi yoksa babasının gösterdiği “ne olacak yani” tavrı mıydı? Siz karar verin.

Ergenliğini geride bırakmış ve beyinsel gelişimini çoktan tamamlamış olan erişkinlerin hız, hatalı sollama, alkollü ve uykusuz araba kullanma sonucu yaptıkları kazaları ve sonuçlarının nedenlerini açıklamak hem çok kolay hem de çok zor oluyor. Belki bu değerlendirmeye, bu nedenlerle oluşan şeylerin kaza sayılıp sayılmayacağı ile başlamak olabilir.

Facebooktwitterlinkedinmail