KİMLİK BUNALIMI VE KİMLİK KARMAŞASI

“Ergenliğin normalliği, anormalliğidir.”
Anna Freud

Çocuklukta öğrendiğimiz her şey bir gün gelir, erişkin dünyasındaki yeni değerlerle karşılaşır. İşte o günün geldiği dönem ergenlik dönemidir. Eski değerlerle yeni değerlerin karşılaştırıldığı, mesleki, cinsel ve sosyal kimliğin tanınarak oturtulmaya çalışıldığı sırada yoğun çaba harcanır. İşte bu yoğun çabanın adı kimlik bocalamasıdır. Kendi kimlik duygumuzu kazanabilmek için, ergenlik döneminde verdiğimiz bu savaş normaldir. Kimi genç bu savaşı sessiz sedasız verir, kimi gençse fırtınalı, ama verir. Bu savaş sırasında anne-babalarla, toplumla çatışmalara girilir. Bu çatışmalar bazen yoğun ve yıpratıcı, bazen de kolay olur. Çünkü genç, anne babadan kopmaya, bağımsızlaşmaya, kendi toplumsal beklentilerini yapılandırmaya çalışmaktadır. Eğer bunu yapmazsa, sağlıklı bir şekilde erişkinler dünyasına katılamayacaktır. Bağımsızlık istemek kolaydır, ama bunu elde etmek zordur. Daha zor olanı elde edilen bağımsızlığın doğru olarak, nasıl kullanılacağını bilmektir. Bazen anne babadan kopmaya çalışırken, başka gruplara bağlı hale gelir. Bu değişimler hızla olabildiği ve denge sağlanabildiği gibi, bağımsızlığı ararken onu tamamen yitiren gençler de olabilir.
Annem-Babam her şeyi bilir? Ya ben?
Özdeşim döneminde, babasına ve annesine benzemeye çalışan çocuk, özdeşim yaparak kimlik oluşturur. Onun anne babasının harika olduğu dönem, gençlikte yerini hiçbir şey bilmeyen aileye terk eder. Artık varlık göstermenin şekli, onlarla öğünmek değil, onlardan daha iyi olabilmektir. Daha iyi olabilmek için farklı yollar seçer gençler. Kimi ailelerinin tüm olanaklarını kullanarak, hatta onların yaptıklarını yaparak kendini kanıtlar. Kimi ise kendini kanıtlamanın yolunun, onların verebileceklerini tümüyle reddederek, farklı şeyler yapmak olduğunu düşünür. Bu seçim zor ve acı verici olabilir. Ailenin gence tutumu bu bunalımı yaşama şiddetini etkiler. Aslında gencin yaşadığı bu kimlik bunalımı, ailenin de bunalımı haline gelebilir. Onun bu arayışına izin vermeyen, ya da anlamayan aile engellemeleriyle, küçümsemeleriyle, her şeyi biz biliriz tavırlarıyla bu normal gelişimsel dönemi, fırtına haline getirebilir. Hiç engellemeyen ama destek göstermeyen, yol göstermeyen aileler ise belki fırtınaya tutulmazlar ama genç çocuklarının içindeki fırtınadan da haberleri olmaz.
KİMLİK KARMAŞASI
Erikson, gençlik döneminin çocukluk ve erişkinlik dönemi arasında bir geçiş, bekleme, askıya alış dönemi olduğunu söylemiştir. Kimlik bocalaması farklı yoğunlukta yaşanarak geçer. Ama bazı gençlerde, kimlik bunalımı ağırlaşır, uyum ağır bir şekilde bozulur. Artık söz konusu olan kimlik karmaşasıdır. Bir türlü atlatılamayan bir belirsizlik ve çalkantı sürer gider. Gerçek hiçbir karar veremez, seçim yapamaz. Ve karar verememe ve seçim yapamama, meslekten cinsel kimliğe değin uzanır. Ağır cinsel kuşkular oluşur. Hangi cinsten hoşlanmaktadır, cinsellikte yeterli midir gibi sorulara bir türlü yanıt bulamaz. Anne babasının, toplumun hatta kendisinin bile beklentilerine ters gelen davranışlar içine girer. Okuduğu okul bitmek üzereyken, orada olmaması gerektiğini düşünenler olur. Başkaları gibi olmaktan nefret eden genç, onlara benzemek istemez ama ne olmak, kim olmak istediği sorusunun yanıtını da bulamaz. Bu kimlik karmaşası değişik ruhsal sorunlara neden olur. Borderline kişilik bozukluğundan başlayıp, şizofreniye değin uzanan bir tablo ortaya çıkabilir. Kim olduğunu bilememenin getirdiği çökkünlük depresyona, depresyon paniğe ve intihar girişimine ulaşır. Kuşkucu, alıngan, kendinin anlaşılmadığını ve haksızlık yapıldığını düşünen genç, yaşamın tadının çıkaramaz olur. Uyumsuz insan ilişkileri, yüzeysel gelip geçici, kendini aradığı ama bulamadığı aşklar, tepkisel davranışlar…
Kimlik karmaşasının çözümü
Sağlıklı çözüm, karmaşadaki gencin uygun danışma ve tedavi ile iyileşmesi ve kimliğini tamamlamasıdır. Ama her zaman mümkün olmaz. Gençlik döneminde olur diyerek hekime ulaşamayan ya da aileleri tarafından fark edilip ele alınamayan kimlik karmaşaları farklı şekillerde sonlanırlar. Bir sonlanış, olumsuz kimlik oluşturmaktır. Toplumun ve ailesinin istediği gibi olamayacağı inancına kapılan genç, tam tersi bir kimliği benimser. Uyuşturucu, farklı dini inançlar, dinini değiştirmek, yetiştiği toplumun tüm değer yargılarını reddetmek bunun yansımalarıdır. Kimi zaman ise topluma meydan okuma, olumsuz kimliği kanıtlamanın yolu olur. Şiddet eylemlerine, terör eylemlerine katılan gençler bu yolu seçenlerdir. Bu kimlik karmaşası, bazı kişilerce yönlendirilir ve olumsuz kimlik pekiştirilir. Bazen bu kimlik karmaşası, “seçilmiş yaşam biçimi” adı altında sürer. Düzenli yaşayanlar, çalışanlar, çoluk çocuğa karışanlar küçümsenir. Geç yaşlarda, bazen serüven peşinde, bazen çapkınlıkta, ama boşlukta kimlik arayışı sürer gider.
Hepimizin, kimi zaman gururla söylediğimiz “İçimde bir ergen taşıyorum, asla yaşlanmayacağım.” sözü vardır ya, aman dikkat edin içinizde taşıdığınız bir ergen değil, hala bulamadığınız kimliğiniz olabilir.

 

Facebooktwitterlinkedinmail