Çoğu zaman birbirlerinin yerine kullanılmakla beraber korku ve kaygı (anksiyete) farklı duygulardır. Korku; dışarıdan gelen bir tehlikeye karşı ortaya çıkan durumdur ve nesnel bir tehlike karşısında, insanın kendisini koruması için ortaya çıkan bir duygudur. Oysa kaygı bilinmeyene, bilinç dışı, kişi tarafından tanınmayan tehlikeye karşı hissedilir. Aslında kaygı değişik ve farklı durumları içeren bir terimdir. Yani bir bulgudur. İnsanda zorlama yaratan etkenler sonrasında ortaya çıkan yanıta kaygı denir. Bazı durumlara uyum için geçici olarak ortaya çıkan bir duygu olmakla birlikte, bazı hastalıklarda temel bulgu olarak karşımıza çıkar. Korku belli ölçüde koruyucudur. Kişiyi gelecek olan tehlikeye karşı tedbir almaya zorlar. Ancak korkunun fazlası tam tersine kişiyi hareketsiz, korumasız bırakır. Tanımadığınız bir hayvanın zarar vereceğinden korkarak tedbirli yaklaşmak ya da zarar vereceğini bildiğiniz vahşi hayvandan kaçmak sizi korur. Korkunun sizi koruması, artık tehlike olduğunu düşündüğünüz şeye karşı aşırı korku tepkisi vermeye, hatta hiç görmeden karşılaşma olasılığının bile sizi korkutmaya başlamasına ve normal davranışlarınızı, günlük işlevlerinizi bozana değin devam eder. Sonra artık korku koruyucu değil, yaşamı engelleyici bir fobi haline gelmiştir. Diğer yandan ruhsal olarak doğduğu andan itibaren değişen şekil ve oranlarda insanlar; değişen koşullar, beklenmedik durumlar, travmalar gibi durumlarda kaygı hissederler. Kaygı da korku gibi, geçici olarak, duruma uyum için hissedildiğinde koruyucu bir etmen olmasına karşın süreğen hale gelince önemli bir sorun olur. Başarabileceğiniz şeyleri başaramaz, hayatınızı kısıtlar, kaygının çeşitli şekilleri için tedavi arar hale gelirsiniz.
KAYGI VE KORKU BEDENE YANSIR
Kaygının bulguları birkaç başlık altında incelenebilir. En sık rastlanan bulgular somatik bulgulardır. Bunlar, el titremesi, kalp çarpıntısı, terleme, kan basıncında yükselme, gerginlik, sık idrar çıkarma, ağız kuruluğu, karın ağrısı, kusma gibi belirtilerdir. Bilişsel bulgular ise, dikkat azalması, öleceğinden, kontrolünü kaybedeceğinden ya da çıldıracağından korkma şeklindeki bulgulardır. Ayrıca hareketsiz kalma, sık sık nefes alıp verme, aşırı gergin olma ve yaşamın sürmesi için gerekli şeylerden geri durma izlenir. Korkunun bedensel bulguları da farklı değildir. Aslında korku kaygı yaratır.
Kaygı ile başa çıkmanın yollarından biri, kaygı yaratacak durumlarla baş edebilmektir. Unutulmaması gereken kaygı bazen, yeni duruma uyum sağlamak için gereklidir. Ancak yaşamınızı yönetmeye ve sizi engellemeye başlamışsa mücadele edilmesi gereken bir sorun olmuş demektir. Korku ile baş etmenin en iyi yolu korktuğunuz o özel durumdan uzak durmak olabilir. Ama korktuğunuz şey yaşamınızın bir parçasıysa, uzak durduğunuz şey yaşam olacaktır. Yaşam sürecinde bazen daha fazla bazen daha az, bazen algıladığımız kadar büyük, gerçek bazen bizim algıladığımızdan çok daha küçük korku ve kaygı yaratan durumlar, insanlar, olaylar olacaktır. İnsana özgü olup, gerçekçi ve yeterli düzeyde insanı korumaya yarayan iki duygunun aşırı olduğunda zarar verici olduğunu unutmadan, kontrol etmek, edemediğinizde baş etmek için yardım aramak sağlıklı bir yaşam sürdürmek için gereklidir.