ÖDEV: KİTAP OKUMAK

Yarıyıl tatilinin ilk haftası bitti. Ailelerin durumlarına uygun olarak çocuklar tatillerini geçiriyorlar. Bazı çocuklar aileleri ile birlikte kayak yapmaya, yeni yerler görmeye gitti ya da gitmek üzere, kimi çocuk aile büyüklerine gönderildi. Çoğunluk evde bilgisayar, TV ile geçiriyor tatilini. Şanslı olanların arkadaşları ile çıkacak bahçesi, sokağı var. Bir grup çocuk için tatil, aile bütçesine katkı için çalıştırılmak; diğer bir grup için tatilin bir anlamı yok, çünkü okula gidemiyorlar. Okula gidebilenlere tatil için okullardan ödevler verildi. Hiç ödev vermediğini söyleyen okulun bile değişmeyen bir ödevi var: Kitap okumak. Belli sayıda kitabı bitirmek, belli kitapları bitirmek ya da belli sayıda sayfa okumuş olmak tatil ödevi olarak veriliyor. “Boş zamanlarımda kitap okurum.” diyen bir toplumda, kitap okumanın görev sayılması normal mi karşılanmalı? Çocukların kitap okumamasından herkes yakınıyor. Gerçi erişkinlerin ne kadar kitap okuduğu da kitap satışlarına bakarak tartışılabilir. Görsel uyaranın bu kadar çok olması, kolay ulaşılan internet, TV ve diğerleri kitap okuma alışkanlığını azaltıyor. Çocukların kitap okumasını istiyorsak, onları zorlamak ya da ödev vermek dışında bir şeyler yapmamız gerekir.

OKUMA  ALIŞKANLIĞI KAZANILABİLİR Mİ?

Çocuğun gelişim dönemine göre okuma alışkanlığı için yapılabilecek şeyler vardır. Bebeklikte masal anlatmak, okumak iyi bir başlangıç olabilir. Okul öncesi çocuklar için hazırlanmış, renkli, resimli ve çekici kitapları sadece almak ve okumak yetmez. Çocukların bu kitapları ellemesi, sayfalarını açması, bakması gerekir. Resimler onların hayal gücünü arttırır. Bu kitapları seçerken de saldırganlık gibi olumsuzluklardan, çocuğu korkutacak ve kötü yönlendirecek içerikte olanlardan kaçınmak iyi olur. Her defasında sadece yazılanları okumak tekdüze olabilir. Çocukla birlikte resimlere bakarak öyküler yaratmak ona ilginç gelecek ve gelişimine katkıda bulunacaktır. İlköğretim yaşında, daha serüven kitapları ilgi çekicidir. Bu çekiciliği arttırmanın yollarından biri, aynı kitabı çocukla birlikte okuyup tartışabilmektir. 12 yaşından sonra çocukları dünya ve Türk klasikleri ile tanıştırma zamanı gelmiş demektir. Eğer o döneme kadar kitapla tanışıklık doğru yapılmışsa, çocuklar büyüklerle tartışabilecekleri, okudukları hakkında düşüncelerini dile getirebilecekleri ortamı bulurlarsa artık istemeseniz de okuyacaktır. Ders  olarak verilen ve sadece özeti istenen “kitap okuma” ödevleri yerine, kitapların tartışıldığı saatler okulun katkısını sağlar.

İyi çocuk kitabı nasıl olur?

  • Çocuğun gelişim dönemine uygun dil ve içeriği olmalıdır.
  • Çocuğu korkutan, yönlendiren, sindiren, bir düşünceyi benimsetmeye çalışan içeriği olmamalıdır.
  • Çocuğun kendini geliştirmesine katkıda bulunmalıdır.
  • Çocuğun kendisiyle birlikte, yaşadığı toplumun değer yargılarını, özelliklerini öğrenmesine olanak sağlamalıdır.
  • Çocuklara öğüt verme kaygısı taşıyarak, her cümlede ya da sonuçta nasihat verici, çocuğu sınırlayıcı olmamalıdır.
  • Gerçeklere dayanan, bilimsel amaçlardan sapmayan, bunları yaparken de çocuğun ilgisini çekecek şekilde kurgulanmış olmalıdır.

Kitap ödevi vermek, okumalısın demek çocuklara kitap okumayı sevdirmek  için yeterli olmaz. Onlara örnek olacak, kitap okumaktan zevk alan ve okuyan ebeveynler önemlidir. Ayrıca en az TV, bilgisayar ya da diğerleri kadar cazip, çekici ve eğlendirici kitaplar yaratmak, onları doğru seçmek ve uygun zamanlarda çocuklara sunmak gerekir.

Facebooktwitterlinkedinmail