AFFEDEBİLMEK MÜMKÜNDÜR!

Affetmek veya bağışlamak, af dilemek günlük yaşamda bazen çok kolay kullanılabilen ama aslında anlam yüklü bir kelimedir. Affetmek, işlenen ya da işlendiği düşünülen bir suça karşı hissedilen duyguları ve davranışları değiştirmektir. Affetme süreci, suç işleyene karşı yapılan bir davranış gibi görünse de, aslında affetmeyi beceren kişinin hissettiği kin, öfke, intikam gibi kendisine zarar verecek olumsuz duygularının azalması ve kaybolması sürecidir. Çünkü affedebilen kişiler, bu duyguların fiziksel ve ruhsal sağlıkları üzerine yaptığı olumsuz etkilerden kurtulmaktadırlar. Daha düşük depresyon ve kaygı bozukluğu riski, daha çok mutlu olma şansı affetme ile birlikte gelir. Affetme süreci, uzlaşma ve ilişkilerin yeniden düzenlenmesi ile birlikte olmalıdır. Yoksa affetme süreci gerçekleşmemiş olur. Bağışlama tek taraflı yapılabilir ama uzlaşma iki taraf arasında oluşan bir kabullenme sürecidir.

AFFETMEK YAPILANLARIN UNUTULMASI DEĞİLDİR
Affetme süreci zor bir süreçtir. Bu süreci başlatan şeylerin biri, karşı tarafın pişmanlığı ve af dileği, diğeri ise öfke, acı ya da intikam duygularının getirdiklerini yaşamak yerine affetmeye karar verebilmektir. Affetmek kolay değildir. Kişinin kendini yaşamakta olduğu yükten kurtarması diye tariflenebilir. Ama affetmek yapılanları kabullenmek, onaylamak, hak vermek ve unutmak değildir. Affetmek; yapılanlar nedeniyle kendi yaşadığı olumsuz duygulardan ve davranışlardan vazgeçerek, yaşamını bu yükler olmadan, geçmişi sırtlanmadan sürdürmeyi seçmek olarak tanımlanabilir. Benzer şekilde affedilmiş olmak da, yapılan yanlışın yükünden kurtulmak, haklı çıkmak ve hiçbir şey olmamış gibi yaşamını sürdürmek anlamına gelmez. Af dileme, “yaptığım yanlışın farkına vardım ve bir daha yapmayacağım” anlamına gelir.
İkili ilişkilerden, toplumsal ilişkilere değin uzanan bir affetme listesi çıkarılabilir. Yasaların belirlediği suçları işleyen kişilerin, toplumların ya da yönetimlerin affı farklı süreçler gösterir. Özellikle topluluklara karşı işlenen suçlarda affetmek zorlaşır. Suçları işleyenlerin birey olmaması, pişmanlığın ve özrün nereden geleceğinin bilinmemesi, ya da değişmesi zorluğu yaratır. Yine de haksızlığa, şiddete uğrayanlar affedebilmek için özür beklerler. Şiddete neden olan etkenlerin araştırılması bile affetme sürecini başlatabilir. Bağışlama sürecini kolaylaştıracak başka koşullar mevcutsa, grup özürleri affı sağlayabilir.
Kişisel ilişkilerde affetmek ise; romantik ilişkilerde, arkadaş ilişkilerinde ve karşılıklı çocuklarla ebeveynlerin ilişkisinde en sık rastlanan durumdur. Yapılanı affetmek demenin, her şeyi unutmak olmadığı unutulmamalı. Affetmek için gerçekten kişiyi yaralayan, canını acıtan bir hata yapılmış olması gerekir.

HER ZAMAN AFFETMEK GEREKİR Mİ?
Affetmenin, kişinin kendisini bir yükten kurtarmak için yaptığı davranış; af dilemenin ise “hatamı anladım, pişmanım ve tekrarlamayacağım” demek olduğunu söyledik. O halde affetmek her zaman yapılamayabilir ya da yapılması doğru olmayabilir. Af dilediği ve gerçekten pişman, yaptığından dolayı utanç dolu olan birini affetmeyerek kendinizi kin, intikam isteği ve öfke dolu bir dünyaya mahkum etmek ne kadar yanlışsa, devamlı hata yaparak özür dileyen ve yaptığından aslında pişman olmayan antisosyal kişilik bozukluğu olan arkadaşınızı, çocuğunuzu, sizi devamlı aldatan eşinizi her seferinde affetmek o kadar yanlıştır. Çünkü “hiç affetmeyen” olmayı seçerek, en küçük bir hatada bile insanları hayatlarından çıkaran, intikam almaya çalışan, sürekli cezalandıran kişi ruhsal açıdan ne kadar sorunluysa; hata yapanın yerine özürler bulan, karşında pişman olmadan hata yapan kişiyi affetmek için adeta bahaneler arayan, kendi yaşamını çekilmez hale getiren kişi de o kadar sorunludur.
Affetmek kişiyi yeni bir yaşama, umut dolu ve mutlu bir geleceğe götürebilir. Affedememek ise öfke dolu, intikama adanmış bir yaşama mahkum edebilir. Mahatma Gandhi “Zayıflar asla affedemezler, affetme güçlülüğün bir özelliğidir.” demiş. İnsanları hatalarıyla, sorunlarıyla, kusurlarıyla kabullenmeyi ve affetmeyi öğrenebilmek gelişmek ve olgunlaşmaktır. En zor olan şey kendimizi affetmek olsa da, kendi hatalarımızla yüzleşebilmek bizi büyütür.

Facebooktwitterlinkedinmail