BEBEĞİM BİR YAŞINDA

Artık büyüyorum (18-36 ay)

Bir yaşından sonra bebekler iki mucize gerçekleştirir: Yürümek ve konuşmak. Bunlar mucizedir, çünkü ebeveynleri olmadan dolaşabilmek ve isteklerini anlatabilmek demektir. Bu yeni yeteneklerini kullanarak çevreyi tanımaya çalışır. Bir yandan annesine bağımlılığı sürerken bir yandan da anneden kopmaya çalışır. Bu nedenle anne ile arasında devamlı bir çekişme başlar. Kabul ettiği bir şeyi biraz sonra reddeder, verdiği bir şeyi biraz sonra geri ister. Her şeye itiraz etmek ve “yok” kelimesini sıkça kullanmak en önemli özelliği haline gelir. Kendi yaş grubu ile bir arada bile olsa pek oynamazlar. Genellikle kendi kendilerine oynarlar, birliktelikleri sadece aynı oyuncağı “benim, benim” şeklinde paylaşamamaktır.

Babaları tutma

İstekleri olmayınca tutturur, ağlar, kendini yere atar. Bazen bu dönemde başını yere ya da duvara vurma, isteği yapılana kadar diretme, ağlama görülür. Bu duruma “babaları tutma” denir. Bu durumda yapılması gereken aşırı tepki vermeden, çocukla inatlaşmadan kendine zarar vermesini engellemek, ama bu davranış nedeniyle de istediğini yerine getirmemektir. Çünkü isteklerini bu şekilde yaptırmayı öğrenen çocuk davranışını sürdürür.

Anne ve bebek arasındaki mücadele alanlarından biri de yemektir. Yemeğe elini sokmak, kaşığı kendi kullanmak, yemekle oyun oynamak isteyen bebeğe karşı, bir an önce karnının doymasını isteyen, ortalığın kirlenmesinden endişelenen, kendi yedirmediği ve onun istediği kadar yemediği zaman çocuğun doymadığını düşünen bir anne vardır. Bu savaş anne ve bebek arasındaki ilişkinin gerginleşmesine ve yemek saatinin adeta bir üstünlük kabul ettirme saatine dönüşmesine neden olur. Oysa bebeğe de izin vererek yemek saati zevkli hale gelebilir.

Bu dönemde eğer her istediğini yapmasına izin verilirse bebeğin sosyalleşmesi engellenir. Her istediğini yaptırmaya çalışan, kural tanımayan, sadece kendi isteklerinin yapılmasını düşünen, saldırgan bir insanın temelleri atılmış olur. Tam tersi olarak çok baskılanır, anne kural koymayı ve uygulamayı abartarak çocuğun sadece kendi istediği gibi davranması için aşırı otorite kurarsa o zaman aşırı uysal, takıntılı, fazla titiz bir kişilik geliştirir ki bu ilerde sorunlara yol açar. Gürültü çıkaran oyuncaklar, yıkılan kuleler en değerli oyunlardır. Ayrıca zaman zaman toprak, kil, hamurla oynama ve kirlenmesine izin verme gelişimi için sağlıklıdır.

Çocuğu koruma adına her şeyi ortadan kaldırmak, evin düzenini bozmak gerekmez. Devamlı çocuğa zarar gelecek, ya da çocuk birilerine zarar verecek diye aşırı korumacı davranmak doğru değildir. Çocuğun bu yaşlarda ilgisinin kolayca başka şeye çekilebileceği unutulmamalı, gereksiz çekişmelere girmek yerine zararlı olacak şey alınarak daha cazip bir nesne verilmeli ya da daha ilginç bir eylem önerilmelidir. Böylece çocuk hem annenin istediğini yapacak, hem de gereksiz inatlaşmaya girilmemiş olunacaktır. Benzer çekişmeler uyku saati ve şekli için de çıkar. Çocuğun kendi odasında, uygun saatte, masal anlatılarak uyutulması bu sorunu çözecektir.

Tuvalet eğitimi: Benim özgürlük alanıma girmeyin

Tuvalet eğitimi annelerin adeta kâbusudur. Ne zaman başlaması gerektiği, nasıl davranılması gerektiği konusunda kargaşa yaşanır. Oysa her konuda aileye bağlı olan bebeğin kendi kontrolünde olan tek şey, kaka ve çişini tutma-bırakma özgürlüğüdür. Bunun da elinden alınmaya çalışılması inatlaşmaya yol açar. Tuvalet eğitimi için en uygun dönem 1-2 yaş arasıdır. Daha erken dönemde başlayan ya da annenin aşırı baskı kurarak bir an önce çocuğun temiz kalmasını sağlamaya çalışmak, hem fizyolojik olarak yapamayacağı bir şeyi yapmasını istemek, hem de ilerde gelişebilecek bazı ruhsal sorunların başlamasına neden olmak demektir. Benzer şekilde hiç eğitim vermemeye çalışmak, zamanı gelince kendi söyler diye bırakmak da hem çocuğun tuvalet eğitiminin gecikmesine hem de ruhsal açıdan sorunlara neden olur. Gece altını ıslatma daha uzun sürer ve 5 yaşına kadar devam edebilir. İnatlaşmadan, büyümeye başladığını kabullenebilir ve dönemin özelliklerini bilirsek, yeni beceriler kazanan bebeğimizle onları paylaşarak eğlenebiliriz.

 

Facebooktwitterlinkedinmail