Bir çocuk bakıcısının gizli çekilen filmiyle yeniden gündeme geldi. Birkaç sene önce bir başka ülkede benzer görüntüler çekilmiş ve televizyonlarda yayınlanmıştı. O zamanlar sorun bizden çok uzaklarda gelmişti. Aslında uzun süredir, sık çocuk bakıcısı değiştiren arkadaşlar “Bu konuda bir şeyler yazsana.” diyorlardı. Bu istekler, haberle birleşince çocuk bakıcılığı konusunu gözden geçirmek şart oldu. Çalışmayan anneler için pek sorun sayılmıyor bakıcılar. Yardımcı olarak bakıcı tutsalar bile kendi denetimlerinde olduğu için daha rahatlar. Yine de kısa aralıklarla olsa bile, hatta kendileri varken bile yapılanlardan yakınıyorlar. Peki, çalışan ve çocuğunu denetimsiz olarak bir başkasına bırakmak zorunda olanlar?
Bebekler doğdukları zaman bakıma muhtaçtır. İdeal olanı, tek kişinin bakmasıdır. Doğal olarak bu kişinin anne ya da anne yerine geçen biri olması beklenir. Bu nedenle bebek doğduktan sonra annelerin 6 ay ila 1 yıl arasında ücretli izin kullanabilmesi desteklenir. Sağlıklı gelecek yetiştirmek için, annelere ödenecek bu ücret oldukça düşük sayılır. Ama yasal uygulamada 40ʼtan sonra, 6 ay ücretsiz izin hakkı vardır. İşte o zaman bebeğe kimin bakacağı sorunu başlar. Yakında anneanne ya da babaanne varsa, herkes kendini şanslı sayar. Gerçi çocuğun bakımı konusunda, özellikle de yemek, davranış gibi bazı eğitimler konusunda kuşak farkı sorunlar çıkarabilse de, en azından güvenli bir yoldur. Bu durumda önemli iki konuya dikkat etmek gerekir. Olanak varsa bebek kendi evinde bakılmalı ve akşamı anne, babasıyla geçirmelidir. Bu olanak sağlanamasa bile, bebeğin akşamları evine geri getirilmesi ve annesiyle birlikte olması gerekir. Bazen bakıcıya bırakmaktansa, bir başka şehirde oturan anneanne ya da babaanneye bırakılan çocuklara rastlanmaktadır. Bu çocuklar anneleri tarafından ayda bir, babaları tarafından ise daha az görülebilmekte, ancak kreş veya okul yaşında evlerine dönebilmektedirler. O zamana kadar kurulamayan bağ, asıl bağın kurulduğu arkada kalanlar, hele bu arada bir de kardeş olmuşsa büyük sorunlara yol açmaktadır. Bu nedenle çocukları bakım için başka şehirlere bırakmak doğru değildir. Akrabalardan biri çocuğun bakımını üstlenecekse, bunun en azından kreş yaşına kadar olacağına emin olmakta yarar var. Bebeklerin sık bakıcı değiştirmeleri pek uygun değildir. Akraba olmayan bakıcılar için de aynı kural geçerlidir. Çocuğa bakım veren kişinin sürekliliği, bebek ve ailenin uyumunu kolaylaştırır. Peki o zaman ne yapılabilir? Seçenek olarak bakıcı ya da kreş kalmaktadır. Küçük bir bebeği, bire bir ilişkiye gereksinimi nedeniyle de kreşe bırakmaktansa, bakıcı bulmak daha doğru olur. Üç yaşına geldiğinde kreşe gitmesi gereklidir. Çünkü artık arkadaşa ve sosyalleşmeye ihtiyacı başlamıştır. Bakıcı aramak bir aile için en zor deneyimlerden biridir. Bebeklerini tanımadıkları birine bırakacak olmak, bu kişinin doğru seçilmesi gerekliliği bu zorluğu oluşturur.
Çocuk bakıcısı nasıl seçilmeli
1- Öncelikle aradığınız kişinin özelliklerini belirlemeniz gerekir. Her ailenin aradıkları ve bunların önem sırası farklı olabilir.
2- Bu özelliklere, kesinlikle anne-babanın birlikte karar vermesi ve bakıcıyı birlikte seçmesi gerekir.
3- Çocuğun kendi evinde bakılmasını sağlayın. Hem çocuk için oluşturacağınız ortamın sağlanabilmesi, hem çocuğun kendini güvende hissetmesi, hem de kontrol etme açısından bu önemlidir.
4- İstediğiniz şartlara uygun olduğunu düşündüğünüz bakıcının araştırmasını yapın. Eski çalıştığı yerlere sorun. Evini gidip görün. Komşularıyla konuşun. Kendi çocukları varsa onlarla ilişkisini gözlemleyin. Kendi çocuklarına davranış şekli önemlidir. Onlarla ilişkisi, sizin çocuğunuzla kuracağı ilişkinin de benzeri olacaktır.
5- Unutmayın, bebeğinizin sizinle ilişki kurması gerekmektedir. Bu nedenle akşamları sizin onunla ilgilenmeniz uygun olur. Bebek bakıcısı gece kalıyorsa bile, akşamları bebeği sizin üstlenmeniz, ikinizin ilişkisi açısından önemlidir.
Çalışmaya başlamadan önce bakıcıyla zaman geçirmek uygun olur. Bebek ve bakıcı alıştıktan, siz bakıcıyla belli konularda anlaştıktan sonra işe başlamanız, ayrılığı kolaylaştıracaktır. Yine de arada sizin ya da tanıdık birilerinin beklenmedik zamanlarda, kontrol etmesi doğru olur. Bakıcının sevecen, sizin kurallarınıza uyacak esneklikte, sorumluluk sahibi, gerektiğinde inisiyatif alabilmesi önemlidir. Bakıcı ve sizin, kurallar ve davranışlar konusunda benzerlikler göstermeniz işi kolaylaştırır. Gördüğünüz gibi aslında bebek bakıcılığı ciddi eğitim isteyen bir iştir. Ülkemizde henüz eğitimli bakıcı bulma olanakları sınırlıdır. Bu durumda bebeklerinizi iyi araştırıp, değerlendirdiğiniz, kendini yetiştirmiş ve eğitime açık birilerine teslim etmek gerekmektedir. Kendi evinizde ve mutlaka kontrolü bırakmamak da sizi rahatlatacaktır. Bakıcısı ne kadar iyi olursa olsun, üç yaşına gelen çocuğun artık kreşe gereksinimi olduğunu unutmamak şartıyla tabi.