Afrodit ve Hermes
Tanrıça Afrodit,yüzyılda bir doğduğu toprtaklara gelmektedir. Her gelişinde de değişik kılıklarda dünyaya dönmektedir.Bir yüzyıl yine dünyaya gelir.Bu sefer bir orman perisi olarak yeryüzünü onurlandırır.Ormanda hayvanlarla dolaşırken,bir gölün kenarında Tanrıları bile güzelliği ile kıskandıracak,aynı zamanında kalbi merhamet ve sevgiyle dolu olan Hermese rastlar.O anda Hermes’e aşık olur.Hermes’in yanına varır, onunla göz göze gelir.Hermes’te ona aşık olur.Kanı nehirler gibi damarlarında akmaya başlar,ruhu kuş olur.Birden Hermes’le Afrodit birbirlerine dolanmaya,birleşmeye başlarlar.Onlar sarıldıkça ormanda kuşlar uçuşmaya,çiçekler açmaya,serin rüzgarlar esmeye,ağaçlar önlerinde eğilip onları selamlamaya başlar.Afrodit,kendini kaybeder,durmadan Hermes’i sarar,sarar,sarar.Sonunda Zavallı Hermes bu sevgiye karşılık veremez olur.Afrodit yaptığını fark edince kahrolur.O an Tanrıların Tanrısı Zeus’tan sevgilisiyle hiç ayrılmamayı diler.Zeus,Afrodit’in bu haline acır. onları sonsuza kadar BİR yapar…
Bir bebek dünyaya geldiğinde, sağlıklı olduğu haberinden sonra beklenen cinsiyetinin açıklanmasıdır. Haber veren kişinin kız ya da erkek olduğunu söylemesi, aslında bebeğe verilen ilk cinsel kimliktir. Peki cinsiyet neye göre söylenir? Doğumu yaptıran kişiler, bebeğin cinsel organlarının dış görünüşüne gore bu yargıya varırlar. Bu karadan sonra isim ve yetiştirilme şekli, saptanan cinsiyete uygun olarak sürdürülür. Oysa bazı çocuklar doğdukları zaman, cinsel organlarına bakarak cinsiyet kararı verilemez. Hem kız hem de erkek cinsel organlarına benzer özellikler taşıyabilen bu çocukların, iç cinsel organları da farklı olabilimektedir. Mitolojiye dayanarak, hermoafrodit ya da çift cinsiyetli denen bu çocuklar, diğerlerinden farklı cinsel kimlik sorunları yaşarlar. Bir anlamda,hem kız hem erkek, aslında ne kız ne erkektirler.Daha da önemlisi, bir an önce fark edilerek doğru müdahale yapılmazsa, çift cinsiyetli denilen bu çocuklar tam aksine cinsiyetsiz kalmaktadır.
Başlarına neler geliyor?
Doğduğu zaman cinsiyetine karar verilemeyen çocuğun ailesi, doğumu yaptıranlar tarafından doğru yönlendirilmediyse, kendilerince kız ya da erkek kararını verir. Bu kararda, dış cinsel organları benzetmelerin kadar, hatta daha fazla ailenin beklentileri etkili olur. Çocuğun gelecekteki cinsel kimliğinin oluşmasında, ailenin yetiştirdiği cinsiyetin önemi büyüktür. Ailenin verdiği bu cinsel rol, cevrenin tutumlarıyla pekişir. Bu etkenler, cinsel kimliğin gelişiminde biyolojik ve hormonal etkenlerden daha önemli olmaktadır.Eğer ailenin atfettiği kimlikle, gerçek birbirinden farklıysa 24 aydan önce müdahale etmek gerekir. Çünkü bu yaştan sonra yapılacak müdahele, cinsel kimlik karmaşasına ve psikolojik sorunlara neden olur. Herafrodit çocukların,sağlıklı bir cinsel kimlik oluşturabilmesi için,organlarının belirlenmesi ve olanaklı olduğu kadar fonksiyon görür hale gelmesi için ameliyat gerekir. Eğer bu zamanında yapılmamış, aile ve çevrenin çocuğa verdiği cinsel kimlikle, ameliyatla oluşturulabilecek kimlik arasında fark varsa, sorun var demektir. Çünkü bu bir cinsiyet değiştirme olacaktır ve kimlik yerleşmeden, ne kadar erken yapılırsa, o kadar başarılı olur. Geciktikçe, ruhsal travma artmaktadır.
Karar vermek
Hermoafrodit olarak doğan, doğumda tam cinsiyetine karar verilememiş olan, ailenin beklentileri, ya da başka nedenlerle erkek olarak yetiştirilen bir çocuk olsun. Daha sonra yapılan tetkiklerde, iç organlarının kadın olarak işlev görebileceği, bu nedenle dış organların ameliyatla kız haline getirilmesi gerektiği kararı alınsın. Eğer bu çocuk beş yaş civarındaysa, cinsel kimliğini benimemişse, onu ameliyat etmek kız yapmak için yeterli olmayacaktır. Ayrıca bu değişiklik nedeniyle ortaya çıkacak uyum, kabullenme sorunları ciddi olumsuzluklara neden olacaktır. Fiziki cinsel görünümü belirsiz, iç oragan fonksiyonları kimliğiyle uyumsuz, benimsediği cinsel kimliğine karşın, aynı cinsel fonksiyonları gösteremeyen bir birey var demektir. Bu karar verilirken sorun sadece çocuk olmaz. Ailenin de o zamana değin benimsediği kimlik, kurduğu ilişkiler göz önüne alınmalıdır.Yaklaşık 6 yaş öncesi çocuklarda, ail eve bulgular ön planda iken, bu yaşın üstündeki çocuklara açıklama yapılarak, mutlaka değişim konusunda onayları alınmalıdır. Ergenlikte ise, benimsediği cinsel kimlik için söz hakkı çocuğundur.
Belirsiz dış cinsel organlarla doğan çocuklara hermoafrodit deniliyor. Bu şekilde doğmayı onlar ya da aileleri seçmiyor. Ama ondan sonra, ailenin katkısı, yanlış yönlendirmelerle seçilen ve oluşturulan cinsel kimliği değiştirmek hiçte kolay değil. Başta yapamadıkları seçimi, bu aşamada onlara tanımak zorundayız. Ne doktorların ameliyatla oluşturabileceklerini ve işlev göreceğini düşünmeleri, ne ailenin seçim yaparken düşündükleri kendilerine göre haklı nedenler, onlara sormadan o zamana kadar benimsedikleri ve hissettikleri cinsel kimliği değiştirmek için yeterli olabilir.