OKUL SEÇİMİ: “EN İYİ BİZİZ”

Tek tek sınav sonuçları açıklanmaya başlandı. Hangi lise, hangi üniversite seçilecek, çocuğu olan ailelerin birincil konusu oldu. Sokaklar özel kolejlerin ve özel üniversitelerin reklamlarıyla dolu. Kim ne kadar burs veriyor okuyabiliyorsunuz. Tüm okullar en iyisi, tümü muhteşem geleceğin yolu olduğunu söylüyor. Benim gördüğüm reklamların hiçbirinde eğitime, eğitim kadrosuna ilişkin bilgi yoktu. Hangi düzeyde olursa olsun okul seçerken bu reklamlar gerçekten işe yarıyor mu? Okulunuzu, çocuğunuzun okulunu verilen bursa, yapılan reklama göre mi seçeceksiniz?

OKULU NASIL SEÇMELİYİZ?

İlköğretime yeni başlayacak bir çocuk için en önemli şey öğretmendir. Okul yaşına kadar, anne ve babasına özenen, onları özdeşim modeli alan çocuğun, okula başladığında artık yeni bir kahramanı vardır: ÖĞRETMEN. Onun gibi olmak, onun söylediklerini yapmak, onun gibi davranmak önemlidir. Bu nedenle de aslında seçilmesi gereken okul değil, öğretmendir. İyi öğretmen neredeyse, en iyi okul da oradadır. Peki, iyi öğretmen nasıl seçilir? Çocuk hem sınıf içi düzeni bozmayacak ve anlatılanları dinleyecek kadar saygı duymalı öğretmenine, hem de bir sıkıntısı olduğunda yanına gidecek kadar sevgi; yani tatlı-sert ve donanımlı. Ayrıca özdeşim modeli olacak öğretmenin, kendi başta olmak üzere, yaptıkları ve öğrettikleriyle çocuğun eğitimi kadar öğretimini de sürdürmesi gerekir. Öğretmenden sonra sınıftaki öğrenci sayısı önemlidir. En azından öğretmenin her çocuğu tanıyacak, her çocuğun özelliklerini bilecek oranda sınıfta öğrenci olması kaliteyi arttırır. Özellikle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar için bu çok önemlidir.
Hangi lise daha iyi? Bu soruya yanıt vermek daha zor. Çünkü seçimler okulun geçmişine, öğrettiği yabancı dillere ve üniversiteye hazırlama konusundaki becerisine gibi birtakım ölçütlere göre yapılıyor görünse de, sonuçlar puanlara göre belirleniyor. Yüksek puanı olanların seçimleri genellikle aynı sıralamayı takip ediyor. Sıralamayı etkileyen önemli şeylerden biri ailenizin geliri oluyor. Puanın iyi olması yeterli değil, ailenin yıllık ücretleri ödeyebilmesi gerekiyor. Lise dengi okulların bir kısmı reklam yapmıyor. Çünkü reklamları daha önce orada okumuş olanlar, yetiştirdikleri başarılı insanlar. Okul aynı sistemi, aynı başarıyı sürdürebiliyor mu çok önemli değil. Geçmiş ünleri sayesinde en çalışkan çocuklar geliyor. Gelen çocukların çoğunluğu her koşulda başarılı olabilecek çocuklar olduğundan okulun başarısı devam ediyor. Aslında ilkokul seçimi için geçerli kural burada da geçerli. Hangi okul, hangi çocuk için iyi okuldur? Çocuğun gereksinimleri nelerdir?
ÜNİVERSİTE
Sıralamalar başladı. Puanlar önemli ama daha önemlisi gençlerin ne olmak istedikleri, hangi mesleği başarabilecekleri, hangi mesleği yaparken mutlu olabilecekleri olmalıdır. Üniversite sadece mesleği değil, insanın kimliğini bulduğu yerdir. Üniversite sadece bir bina ya da kampüs değildir. İçinde bilgilerin, yeni düşüncelerin, buluşların üretildiği bir sistemdir. Bu sistemin en önemli parçası eğitim kadrosudur. Mesleğinin temel bilgilerini kimden aldığın, bu bilgileri öğrenirken sana kimlerin örnek olduğu, kimlerin yol gösterdiği aldığın bilgiler kadar, hatta bazen çok daha önemlidir. Bu nedenle üniversite seçilirken eğitim kadrosu, yönetim şekli, sağladığı eğitim olanakları, yurt dışında saygınlığı değerlendirilmelidir.
Reklamlar tanıtımdır ve incelikleri vardır. Reklamın amacı malı satmaktır. Malı satabilen reklam başarılıdır. Tüketicinin başarısı ise reklamı yapılan malları iyi değerlendirmek ve kendisi için en uygununu, en yararlısını ve en gereklisini tercih etmeyi becermektir. Hele satın alacağınız şey sizin, çocuğunuzun hatta ülkenin geleceği ise cazibe ölçütlerinizi reklamların sunduğundan daha iyi belirlemeli ve sonra harekete geçmelisiniz.

Facebooktwitterlinkedinmail