KİTAP HAYATI ANLATIR VE ÖĞRETİR!

Öğrenmenin en iyi yolu denemektir. Deneyerek öğrenmek aynı zamanda kalıcıdır. Diğer yandan deneyerek öğrenmek çoğu kez öğrenmenin en acı veren şeklidir. Buna rağmen öğrenmek için bazı deneyimler gerekir. Ama her şeyi denemek mümkün değildir. Hayatımız boyunca kim olursak olalım, nerede, nasıl yaşarsak yaşayalım deneyemeyeceğimiz birçok şey olur. Deneyemeyeceğimiz şeyleri öğrenmekten vaz mı geçmek gerekir? İşte o zaman gündeme kitaplar gelir. Kitaplar insana deneyimleyemediklerini öğretir. Kitaplar insana neyi denemek istediklerini öğretir. Kitaplar insanlara başkalarının deneyimlerinden yararlanmayı öğretir. Kitap hayattır.

NELERİ OKUMAK GEREKİR?
Bana en sık sorulan sorulardan bir tanesi hangi kitapları okuduğum ve hangi kitapları önerdiğim oluyor. İki soruya yanıt vermek de zor. Çünkü okuduğunuz kitap sizin kim olduğunuza, neleri öğrenmek istediğinize, merak ettiklerinize, okuyacağınız zaman ve mekâna göre değişir. Ben hemen her kitabı okumak istiyorum. Bilmediğim konular hakkında fikir edinmek, romanlarla farklı bir dünyaya dalmak, diğer yandan işimle ilgili kitaplara bakmak, gezi kitapları okuyup yeni yerler hakkında bilgi edinmek için her şeyi okumak istiyorum. Ancak tümünü birden yapmaya zaman olmuyor. Yine de vazgeçmiyorum. Zamana, ruh durumuma ve bulunduğum yere göre seçerek sürdürüyorum. Okuduklarımı önerebilmek için karşımdaki kişinin ne istediğini bilmek gerekiyor. Onun için kitap önerisi sorularına yanıt vermek zor oluyor. Ama tanıdığım kişilere okuduklarımdan öneriyorum ki, aynı şeyleri okuyup tartışabileceğim bir grubum olsun. Çünkü öğrenmek, deneyimlemek yetmiyor. Okunan kitabın paylaşılması, başkalarının o kitapta senin göremediğin neleri gördüğünü öğrenmek ve yeniden dönüp bakmak, ya da aynı şeyi okuyup farklı dünyalara daldığın kişilerle farkları tartışmak, hem kitaptan alınan tadı hem de öğrenmeyi arttırıyor.
“Kitap okumayı sevmiyorum.” ya da “Sıkılıyorum.” diyenler var. Kitap okumayı bir iş ya da zorunluluk gibi görmek okumanın önünde engel oluyor. Oysa kitap okumak kişinin kendisi için yapabileceği en kolay ama en doyurucu beslemelerden birisidir. Oturduğunuz hatta yattığınız yerden size dünyayı ve tüm insanları sunar. Bunu anlayabilmek için kitap okumayı da deneyimlemek gerekir. Ne okuduğunuzdan çok ne anladığınız, ne alabildiğiniz önemlidir.
Okumak bulaşıcıdır. Siz okuduğunuz zaman çevrenizdekiler de okur. Ebeveynseniz çocuklarınız kitap okumayı sizden öğrenir. Böylece hem çevrenizdekilerle, hem arkadaşlarınızla hem de çocuklarınızla paylaşımınız artar. Onlar sizi, siz onları daha iyi anlarsınız.
Kitap okumanın yeri ve zamanı yoktur. Toplu taşımada, evde, tatilde farklı kitaplar her zaman size eşlik edebilir. Okuduğum kitapların çoğunun yazarı ile hiç tanışmadım ve tanışamayacağım. Ama her birini arkadaşım, öğretmenim, ailem gibi hissediyorum. Çünkü her birinden bir şeyler aldım. Her biri yeni bir kapının ardını görmemde yol gösterdiler ve yanımda oldular. Onlarla, birçok yakın tanıdığımdan daha çok şey paylaştım. Şimdi mevsim yaz, havalar çok sıcak ve günler uzun. Sizlere yeni dünyalar açacak dostlar edinmek için bir kitapçıya gidin. Acele etmeden kitapları inceleyin. Elinize alın, karıştırın. Sonra yeni deneyimler yaşayacağınız bir tanesini seçin. Okuduğunuz kitabın yazarını tanımaya çalışın. Hayat hikayesini öğrenin. Kitabı ne zaman yazdığını, nasıl yazdığını, sizi yaşamının hangi bölümüne ortak ettiğini anlamaya çalışın. Çünkü insan yeni dostlarını, ona hayat boyu eşlik edecek yoldaşını tanımak ister. İyi okumalar…

Facebooktwitterlinkedinmail