EVDEN KAÇMA: KAYIP ÇOCUKLAR

Son olarak, Kayseri ilinde bayramdan beri kayıp olan çocuklar gündeme geldi. Daha önce de zaman zaman gazetelerden benzer haberleri izliyoruz. Bazen gazetelerde ya da çeşitli yerlerde kayıp ilanları görüyoruz. Sonra bunların bir kısmının bulunduğunu okuyoruz, dinliyoruz. Bu haberleri okuyan anne babalar endişeleniyorlar. Ne yapmaları gerektiğini soruyorlar. “Çocuklar neden kaybolur?” sorusuna birlikte yanıt arayalım istedim.

Çocuğun Yaşı Önemli

Bir alışveriş merkezinde, büyük organizasyonlarda kısaca kalabalık yerlerde sıkça duyulan bir anons vardır: Dört yaşlarında bir çocuk bulunmuştur. Ailesinin danışmaya müracaat etmeleri… Ya da 3 yaşında, kırmızı tişört giyen bir kız çocuk aranmaktadır. Bulanların danışmaya… Küçük çocuklar kalabalık yerlerde ailelerin ellerinin bırakıldığı zaman, ilgilerini çeken bir şey olduğunda onun peşine takılarak kolayca kaybolurlar. Dertlerini anlatamadıkları için, çoğunluk soyadı, adres gibi bilgileri akıllarında tutamadıkları için ağlamaya başlarlar. Eğer bu sırada bulunulan yer tehlikeli bir yerse kazaya uğrayabilirler ya da iyi niyetli olmayan birileri ile karşılaşabilirler. Bu nedenle çocuklara soyadlarını öğretmek, ailelerini anlatacakları bilgileri vermek iyi olur. Bazen bu yaş çocukları aile içi çatışmalar, özellikle de velayet davaları nedeni ile yakınları tarafından alıkonulduğu için kaybolan çocuk olarak değerlendirilirler.

Çocuklar Büyüdükçe

Okul yaşından sonra çocuklar kaybolduklarını anlatabilirler, evlerini bulabilirler ve yardım isteyebilirler. Polis kayıtları, ailelerinin kaybolduğunu bildirdiği çocukların büyük çoğunluğunun kaybolmayı istediğini, yani evden kaçtığını göstermektedir. Çocukların evden kaçmaları tüm dünyada sanıldığından çok görülen bir olgudur. Birçok film ve öykü, evden kaçan çocuklardan bahseder. Onların kahramanları çok kötü şartlardan kaçıp, genellikle başarıya, mutlu sona ulaşırlar. Hatta benzer sıkıntıları olan arkadaşların beraber planladıkları kaçışlar ve maceraları ballandırıla ballandırıla anlatılır. Aslında bütün bu öyküler gerçek hayatta da yaşanır. Ama maalesef gerçek hayatta durum farklıdır. Çoğunlukla evden kaçan çocuklar sokaklarda yaşamakta, sokak kültürünün her türlü olumsuzluğundan nasibini almaktadırlar. Sokaklarda yaşamak için çalışmaktan, hırsızlığa, alkolden uyuşturucuya, fiziksel tacizden cinsel tacize uzanan bir yaşam onları beklemektedir. Evden kaçan çocuklar emniyet güçleri tarafından bulunup, ailelerine verildiklerinde çoğu kez yeniden kaçtıkları görülmektedir. Bazıları ise yaşadıkları nedeni ile kabul görmeyecekleri endişesi ve ailelerinin tepkilerinden çekindiklerinden dönmek isteseler de evlerine dönemezler.

Niçin Evden Kaçılır?

Çocuklar, sıcak bir evi, bir aileyi, güveni bırakıp kendilerini bilinmezin kucağına niçin atarlar? En temel neden kaçtıkları evin sıcak, ailenin ise güvenli olmamasıdır. Evden kaçan çocukların bir kısmı, ev içinde fiziksel ve cinsel istismara uğrayan çocuklardır. Baş edemedikleri ve durduramadıkları bu istismar nedeni ile güveni ve sevgiyi dışarda aramaya giderler. Kimi aşırı baskı, ailelerinin bir türlü gerçekleştiremedikleri beklentilerinden dolayı ceza almak korkusu ile kendilerini sokaklarda bulmaktadır. Karne zamanları artan kaçışlar bundandır. Bazen aile bütünlüğü ve denetimi kaybolur. Ebeveynlerden birinin olmaması, hasta olması, alkol vb. sorunları olması, aile içi çatışmalar, ekonomik sorunlar ailenin, çocuğu koruyucu, destekleyici, denetleyici ve güven verici özelliğini yok eder. Aile, çocuğun başka yerlere kaydığının farkında bile olmaz. Böylece bir anda değil ama zaman içinde çocuk ailesinden uzaklaşır, kopar.

Kaçışın nedeni her zaman sadece aileler değildir. Evden kaçışlarda çocuğun yapısı, bireysel sorunları da rol oynar. Mental kapasitesi kısıtlı, hareketli, dürtülerini kontrol edemeyen çocuklar çabuk uyarılır, kolay ikna edilir ve akıllarına gelen her fikrin mükemmel olduğunu düşünerek peşine düşebilirler. Hele bu sorunlarını ve özelliklerini fark edip, tedbir almayan bir aile düzeni varsa kaçış kolaylaşır. Filmlere konu olan macera peşine takılıp giden çocuklar bu çocuklardır. Mental yetersizliği olanlar, başkaları tarafından kolayca kandırılarak yola çıkarılabilir. Bu çocuklar ise zeki olmalarına karşın, kolayca heyecanlandırılıp, başka arkadaşlarının ya da kötü niyetli kişilerin aklına uyuverirler. Zarara uğramadan eve dönseler bile, tedbir alınmadığı zaman yine bir macera peşine kolayca takılacaktır.

Nasıl Korunacaklar?

Sokaklarda yaşayan çocukların kayıtlarına baktığınızda, hiç de azımsanmayacak bir sayı görürsünüz. Devlet bir süredir, bu çocukları yine defalarca kaçtıkları evlerine hemen göndermek yerine onlara yatacak yer, yemek ve en önemlisi gelecek vermeye çalışıyor. Öykülerini dinlediğinizde kötü kişiler tarafından zorla kaçırılan, çalıştırılan, tutulan, eve dönmek için can atan çocuklar olmadıklarını görüyorsunuz. Onlar, yukardaki nedenlerden birinin evlerinden kopardığı ve yaşadıkları şeyler nedeni ile bedensel olarak aynı şehirde olsalar bile, ruhen ailelerinin çok uzağında çocuklardır. Bunlar gerçekleştikten sonra onları korumak ve kazanmak gerçekten zorlaşıyor. O nedenle çocuklarımızı tanımaya, anlamaya, onlarla konuşmaya, var olan sorunları çözmeye çalışmamız gerekiyor. Eğer aile bunu sağlayamıyorsa, risk altındaki çocukları saptamak ve tedbir almak gerekir. Kendi istekleri dışında kaçırılan çocuk sayısı çok az. Onları korumanın yolu, yabancılara karşı uyarmaktan, anlatmaktan, kendilerini korumayı öğretmekten geçiyor. Sonrası ise güvenlik güçlerinin işi. Ama çoğunluğu oluşturan, evden kaçan çocukları kendilerinden ve ailelerinden korumak hepimizin işi olmalıdır.

 

Facebooktwitterlinkedinmail